Vergi, Harç ve Cezalar

Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur. 2-) Kavga ve tartışmanın, oluşan haksız fiil yönünden koşulları varsa, yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir. Tehdit suçuna bakacak mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Bu davalar suçun işlendiği yer mahkemesinde görülürler. Eğer basın-yayın yoluyla bu suç işlenmişse şikayetçinin yerleşim yeri adresinde bu davalar yürütülür.

Bu türden düşme kararları çeşitli sebeplerden ötürü verilebilmektedir. En yaygın düşme kararı sebebi ise “zamanaşımı” olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun haricine “şikayetten vazgeçme” ya da “kanunda suç olmaktan çıkarılma“, “zararın giderilmesi yahut eski hale getirme” gibi sebeplerde davanın düşmesi sebebi olarak karşımıza çıkıyor. Mesela “imar kirliliğine neden olma” suçunu ele alalım. Malumunuz bu suçun temel hali 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.

Kanun silahla işlenen tehdit suçunu ayrı bir fıkrada değerlendirmiştir. Buna göre tehdit suçunun silahla işlenmesi halinde verilecek ceza 2 yıldan 5 yıla kadar çıkmaktadır. Ancak evet, şikayet edildiğiniz andan itibaren;  öfkeli ve başarısızlıklarını, yetersizliklerini günah keçilerinden çıkarmak isteyen sıradan insanların gözünde suçlusunuzdur. Lakin gerçek hukukçuların ve hakikatin gözünde siz hala masum bir vatandaşsınız. Eğer ki bir dönem şüpheli olarak görülmüş ardından da masum olduğunuz bir resmi belge olan (KYOK kararı) takipsizlik kararı ile tescillendi ise bu durum güvenlik soruşturmasına-arşiv araştırmasına engel değildir. Ancak dediğim gibi eşiniz, nişanlınız, sevgiliniz bu noktada risk teşkil etmeyeceğini düşünüyorum (şu güne kadar ki gördüğüm güvenlik soruşturması-arşiv araştırması dosyalarına bakaraktan bunu söylüyorum ve bu durum ileride değişebilir, yanıladabilirim). Tehdit suçu için kanunun öngördüğü cezalar erteleme veya HAGB’ye imkan sağlayacak miktarlardadır. Ayrıca tehdit suçunun basit hali için sadece adli para cezası da verilebilmektedir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma ve kullanımı sonucunda yakalanmış ve kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı alınmış ise ve bundan mütevellit güvenlik soruşturmanızın-arşiv araştırmanızın red gelmesi durumunda ne yapmalıyım diyenlere bir iyi bir de kötü bir haberim var. Aşağıda tehdit suçunun unsurları bakımından örnek bir Yargıtay kararına yer verilmiştir. Silinmiş adli sicil ve arşiv kaydının silinmiş bulunması güvenlik soruşturmanızın-arşiv araştırmalarında olumsuz çıkması nedeni olarak var olabilir.

Kimliğinin oluşma sürecinde onun hataları ve hatalardan çıkardığı dersler ve pişmanlıklar büyük rol oynamaktadır. Kişiyi sırf çocuk yaşta bir suç işledi diye bir ömür memuriyetten men etmek hem vicdanen hem de uluslarası alanda kabul gören 1989 tarihli Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca kabul edilen “Çocuk haklarına dair sözleşmesine” aykırıdır. Çocuk; bizim hukuk sistemimizde de hem Anayasa hem de özel 5395 sayılı ve 2005 tarihinde kabul edilen Çocuk Koruma Kanunu uyarınca korunmaktadır. HAGB ve güvenlik soruşturması konusunda 2500 kelimeyi geçkin bir çalışmam da mevcut linkte tıklayıp göz atabilirsiniz. HAGB’nin hiçbirinin güvenlik soruşturmasına engel olmaması kanaatindeyim ancak uygulamada suç ayrımlarının yapıldığını, suçun işleniş şekline, zamanına, kişinin özelliklerine bakıldığını ve buna göre idare mahkemesi kararları verildiğini görüyorum. Biliyorsunuz ki bir ceza yargılamasında beraat ya da mahkumiyet yahut HAGB/KDAE kararlarının yanında “düşme” kararı da verilebilmektedir.

Birisinde (HAGB) suç ne oluşmuştur ne de oluşmamıştır, arafta beklemektedir, diğerinde ise suç oluşmamıştır bile. Zira kamu davasının açılmasını ertelenmesi durumunda ortada dava açmaya yeter şüphe vardır ancak idarenin bu kişiyi suçlu ilan etmekten cayması, vazgeçmesi durumu söz konusudur. Masumiyet karinesi gereği kişi kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesi durumunda halen tertemizdir, masumdur, saftır. İsterse hakkınızda 1 milyon TL’lik bir icra takibi olsun yine de bu durum engel değildir. Hukuki ihtilaf olduğu için ve sizin hakkınızda bir yargıya varılamayacağı için böyle bir şey önünüzde engel değildir. İcra takiplerinin sayısının çok olması bir tek bankaları ve sizinle ticaret yapacak kişileri alakadar eder. İcra takibine itiraz yaparak takibi durdurmanızdan sonra ya da borca hiç itiraz bile etmemeniz nedeniyle kimse size hesap soramaz.

Görüleceği üzere adli sicil kaydının silinmesi öyle çok da zor değil. Cezanın tamamlanması üzerine verilecek dilekçeler ile diğer şartlar da gerçekleşti ise silinmektedir. Ancak arşiv kayıtları ne yazık ki 80 yıla kadar saklanabiliyor. Ancak uygulama ne yazık ki yine teori ile örtüşmemektedir. Eğer ki söz konusu savcılık soruşturması terör suçları ile ilintili ile işiniz sekteye uğrayacaktır. Sonuçta kimselerin yapmak istemediği, işçi bulmanın zor olduğu hademelik, temizlikçilik, tuvalet bakımı, onarım gibi işler FETÖ üyesi olup da örgütte bulunmanın semeresini yiyen kişilerin yapacağı işler olması ihtimali düşük gibi geliyor bana.

  • İstihbarat kuruluşları gerek güvenlik soruşturmanız-arşiv araştırmanız sırasında gerekse daha öncesinde iletişiminizi CMK 135 dışındaki yöntemle “önleme istihbaratı” kapsamında dinleyip depolayabilir.
  • Bu aşamada Adli Sicil Kaydı Sildirmek İçin Yapılacaklar-Şartları Neler?
  • Silinmiş adli sicil ve arşiv kaydının silinmiş bulunması güvenlik soruşturmanızın-arşiv araştırmalarında olumsuz çıkması nedeni olarak var olabilir.

Elbette bu benim yorumum, açıkçası ben işin ceza hukuku boyutuyla da çok ilgilenmiyorum burada. Suçlu ya da değil; bunların takdiri ceza hakimlerinde ve savcılarda olacaktır. İstihbarat kuruluşları gerek güvenlik soruşturmanız-arşiv araştırmanız sırasında gerekse daha öncesinde iletişiminizi CMK 135 dışındaki yöntemle “önleme istihbaratı” kapsamında dinleyip depolayabilir. Eğer ki bu konuşmalarda toplum ve devletimiz nazarında tehdit teşkil edecek kelamlar var ise yine yukarıda yönetmeliğin 11. Maddesinde bahsi geçen araştırılacak hususlar saptanmış ise pek tabi değerlendirme komisyonuna bu telefon konuşması metni veya ses kaydı iletilebilir. Ancak bunun gerçekten çok ama çok düşük ihtimal olduğunu söylemek isterim. Günümüzde teknolojinin sunduğu imkanlar düşünüldüğünde e-mail ile, sosyal medya ve arkadaşlık Bahsegel yeni giriş aracılığıyla, telefonla, sms ile, telefonda yer alan whatsapp, message me benzeri uygulamalarla, skype vb. Ancak bu noktada adli sicil ve arşiv kaydının bir süre sonra silinecek olması sizi kurtaracaktır. Yani eğer ceza ertlemesi aldıysanız her şey için geç değil.

Esasında “saçma, tuhaf ve mantıksız” ama yine de şu şartlar altında normal. Güvenlik soruşturmasından geçebilmek için bu linkteki makalede yer alan altın tavsiyelere hayat boyu kulak verin sevgili okurlar. Yukarıda sohbet havası eşliğinde yazdığım başlıca güvenlik soruşturması-arşiv araştırması red sebepleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Zira ahlak gibi sınırları belirsiz kavramlar işin içinde olduğu için hiç ummadığımız sebepler her daim türeyecektir. O sebeple sürprizlere hazır olun ve yenilikçi bir red sebebi görürseniz bana mail atmayı unutmayın. Bu aşamada belirtmek isterim ki aile etkisi yeni kanun ile kanunda yer edinmemektedir. Ancak pratikte halen aile bireylerinin haklarındaki terör irtibat ve iltisaklılık durumlarını bahane ederek güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasından eledikleri de görülmektedir. Bu gibi hallerde derhal dava yoluna gidilmesi gerekmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya kamu davasının açılmasının ertelenmesi müesseseleri birbirine çok benzer olup elbette farklı kavramlardır.

Ancak layıkıyla yapılamayan bir yargılama nedeniyle; yani muhakeme süreci muallakta olan hüküm söz konusu olması sebebiyle sizin hakkınızda kesin, net, her tür şüpheden ari bir kanaat oluşmasına yetmeyecektir. Eğer bulunulan ilçede FETÖ’cülerin okulu dışında okul var iken bile bile isteyerek bu okulları tercih ettiyseniz güvenlik soruşturmanızda sıkıntı çıkması ihtimali yüksek olacaktır. Bu kısımda belirtmek gerekir ki “memnu hakların iadesi” kararı “silinme kararı” kadar güçlü olmayacaktır. Bu konu hakkında diyebileceğim tek şey “teori ile pratik çatışmasıdır“. Teoride yani yürürlülükteki yönetmeliklerde GS’nizi etkilemesi gerektiği yönünde bir çıkarım yapabiliriz. Çünkü hakkınızda verilen idari cezalar, yaptırımlar bir kabahat işlediğinize delalettir. Böye bir şey başınıza gelebilir lakin sakın ağır depresyonlara girmeyin. Çünkü böyle bir idari işlemin hukuken geçerli olabilecek en ufak bir yanı yok ve idare mahkemesine açacağınız iptal davası ile hukuken maruz kaldığınız haksızlık geri alınabilir, telafi edilebilir, idari işlem iptal edilebilir.

Tehdit suçu niteliği ve gerekli icrai hareketleri nedeniyle teşebbüse uygun bir suç değildir. O nedenle tehdit suçuna teşebbüsten dolayı ceza verilemez. Bu şekilde işlenen tehdit suçu da nitelikli hallerden sayılmıştır. Bu sitedeki içerikler, içinde bulunduğunuz özel hukuki duruma, somut olayınıza uygun bilgiler vermeyebilir. Nasıl ki; genel bir kanunun altında özel bir kanun olabilir ise, genel bir bilginin de altında istisnai ve özel bir bilgi var olabilir. Hukuki durumunuza ilişkin en doğru bilgiyi danışmanlık alarak edinebilirsiniz. Sonradan telafisi imkansız zararlara uğramamak için hukuki danışmanlık aldıktan sonra hareket etmeniz önerilir. Bu hususta bir Danıştay kararı bulamadım lakin genelde son çalışılan işyeri veya SGK kaydından çok eskilerde gözüken iş yeri sebebiyle güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması durumu FETÖ’nün bir zamanlar yönettiği iş yerleri için mevzu bahsi olmaktadır.